TÜP BEBEK TEDAVİLERİNDE CAN SIKICI BİR SORUN: TEKRARLAYAN BAŞARISIZ UYGULAMALAR VEYA TEKRARLAYAN DÜŞÜKLER

Gebelik ne yazık ki her zaman doğum ile sonuçlanmaz. İster kendiliğinden gebe kalsın, isterse hamileliği herhangi bir yardımcı üreme tedavisiyle oluşmuş olsun, bazı hastalardaki tekrarlayan düşükler veya başarısız tüp bebek uygulamaları üzerinde durulması gerek önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.
Tekrarlayan başarısız tüp bebek uygulaması olan veya gebe kalıp da sürekli düşük yapan hastalarda birçok neden rol oynuyor olabilir. Bu hastalar yeni bir deneme öncesinden veya gebe kalmadan evvel detaylı olarak genetik, anatomik, hormonal, enfeksiyon durumları açısından araştırılmalıdırlar. Bizler bunları muhakkak derin olarak inceliyoruz. Bugün benim üzerinde durmak istediğim konu bağışıklık sistemi ile bu durumun ilişkisi ve hastalarımıza sunduğumuz yeni tedavi yöntemleri olacak.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı veya Tekrarlayan Düşükler İçin Yeni Bir Işık: İmmunolojik Savaş
Son yıllarda immünoloji (bağışıklık bilimi) alanındaki gelişmelerle birlikte yapılan araştırmalar, nedeni izah edilemeyen düşüklerin % 80'inin bağışıklık sistemindeki bozukluklara bağlı olabileceğini ve bunların birçoğunun yeni tedavi yöntemleri ile önlenebileceğini gösteriyor.
Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir. Bağışıklık sistemi proteinleri tanıdık veya yabancı olarak gruplayarak, yabancı olarak grupladığı proteinlere karşı savaş açar. Hücrelerin tanıdık veya yabancı olarak algılanması, hücre yüzeyinde bulunan antijen olarak adlandırılan proteinler sayesinde gerçekleşir. Bu antijenlere karşı vücuttaki lökositler (beyaz küreler) antikor adı verilen kompleks bileşikler üretir. Bunun en güzel, bir hastalığı geçirdikten sonra vücudumuzun o mikrobu tanıması ve aynı mikrobu ikinci kere aldığında onu kolayca yenmesi durumu ile izah edebiliriz.

HLA nedir?
İnsan vücudundaki hücrelerin yüzeyinde HLA (İnsan Lökosit Antijeni) olarak adlandırılan proteinler vardır. Bu proteinler anten gibi çalışarak bakterileri, virüsleri ve kanser hücrelerini algılar ve immün sistemi bunlara karşı antikorlar üretmek üzere uyarır. Gebelik, baba ve plasentaya (bebeğin eşine) ait HLA antijenlerinden dolayı yabancı olarak algılanır. Anne adayı Blokan Antikorlar olarak adlandırılan antikorlar sayesinde immün reaksiyon başlamasını engeller. Baba adayının HLA antijenleri anne adayınınkine çok benzediğinde blokan antikorlar üretilmez. Blokan antikorların üretilmediği gebeliklerde bebek yabancı madde gibi algılanır, bebeğe karşı gelişen immün yanıt sonucu gebelik kaybedilir.
Plasenta üzerinde babadan gelen HLA-G antijenlerinin içerdiği G molekülü anne adayının babasından gelen G molekülüne çok benzediğinde blokan antikorlar oluşturulamaz ve bu problem daha ileri kategorideki immün yanıtı uyarır.
- Yeterli miktarda blokan antikor oluşmaz.
- Plasenta kamufle edilemez.
- Plasental hücreler gelişmez.
- Plasental hücreler ölür.
- Daha ileri kategorilerdeki immün mekanizmalar aktive olur.
Tedavisi ise, Paternal Lenfosit İmmünizasyonu (LENFOSİT AŞISI)' dur.

Paternal Lenfosit İmmünizasyonu (LENFOSİT AŞISI)
Paternal Lenfosit İmmünizasyonu (Lenfosit Aşısı); 1970-1979 yılları arasında deneysel çalışmaları tamamlanan bu yöntem 1978 yılından beri tekrarlayan düşüklerin tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde nedeni izah edilemeyen infertilite ve yardımcı üreme teknikleri ile ısrarla gebelik elde edilemeyen vakaların tedavisinde de kullanılmaktadır.

LENFOSİT AŞISI nasıl hazırlanır ve uygulanır?
Erkek eşten alınan kan örneğindeki lenfositler ayrıştırılır. Lenfositlerin ayrıştırılabilmesi için özel solüsyonlar kullanılarak santrifügasyon yapılır, ayrıştırılan lenfositler anne adayının ön koluna 4 ayrı noktadan cilt altı enjeksiyonu ile verilir. Enjeksiyon sırasında hafif ağrı ve yanma hissedilebilir. Gebelikten önce veya tüp bebek tedavisinden önce işlem 3 kez tekrarlanır.
Aşı hazırlanmadan önce baba adayı mutlaka Hepatit ve HIV açısından incelenir. Hepatit taşıyıcısı olan kişilerden alınan kan aşı hazırlanmasında kullanılmaz. Anne adayının Rh negatif baba adayının Rh pozitif olduğu durumlarda ileride kan uyuşmazlığına bağlı problemlerin oluşmaması için aşı ile beraber Rhogam (uyuşmazlık iğnesi) verilir.
" Lenfosit aşısının anne adayına ve gelişmekte olan bebeğe herhangi bir zararı yoktur.
" Lenfosit aşısı ile tedavi gören anne adaylarının bebeklerinde doğumsal anomali artışı veya gelişme geriliği saptanmamıştır.
" Lenfosit aşısı ile tedavi gören kadınlarda otoimmün hastalıkların görülme ihtimali artmaz, bu kadınların kan vermesinde veya almasında, organ transplantasyonu (organ nakli) yapılmasında veya transplantasyon için organ vermelerinde herhangi bir sakınca yoktur.
" Lenfosit aşısı yapılan kadınların bağışıklık sisteminde de herhangi bir bozukluk meydana gelmez.
Biz kliniğimizde tekrarlayan düşüğü olan veya mükerrer tüp Bebek denemelerine rağmen gebe kalamayan hastalarımıza bu yöntemi başarı ile uyguluyor ve memnuniyet verici neticeler alıyoruz.