Gebelik fizyolojik bir süreç olmasına ragmen anne karnında gelişen embriyonun ürettiği hormonların etkisi, bedenin geliştirdigi adaptasyon mekanizmaları ve bebegin büyümeye basladıkca yarattıgı fiziksel etkilerden dolayı annede fiziksel ve ruhsal değişimler meydana gelmesi doğaldır.
Gelişen fetus ürettiği hormonlarla anne organizmasını kontrol altına alarak tüm organ sistemlerini kendi ihtiyaçlarını ön planda tutan yapısal ve fonksiyonel değişimlere zorlar. Gebelik döneminde gebenin farkedemediği değişimlerin yanında ki bunlar kan volümünün artması,kalp ritminin hızlanması oksijen harcanmasının artması, metabolizma hızının artması gibi fark ettiği değişimler de meydana gelir.
Annenin farkettiği değişimlerin en başında hepimizin bildiği ve çoğu anneyi genellikle korkutan kilo artışı gelir. Gebelikten önceki vücut kitle indeksine göre değişmek üzere beklenen kilo artışı 9 ila 16 kg arasıdır. (ortalama 10-12 kg). Artış ilk 3 ayda yaklaşık 2kg, 2.trimesterde 5 kg ,3.trimesterde 5 kg olmaktadır. Üst sınırı geçen kilo artışı sağlık açısından riskleri arttırabilir, aynı zamanda doğum sonrası kurtulması çok zor olacaktır.
Gebelikte hormonal etkiler ve artan ihtiyaçtan dolayı ciltte kuruluk, yüzde gebelik maskesi denen lekeler, cilt renginin koyulaşması, sivilcelerin artması gibi sorunlar meydana gelebilir. Özellikle yüzde alında yanaklarda ve üst dudakta artan melanosit aktivitesiyle meydana gelen pigmentasyon artışına kloazma (melasma) denir. Karın büyüdükçe cildin kuruluğu ve gerilmesi de eklendikçe karın derisinde ve artan kiloya bağlı basen ve kalçalarda çatlaklar meydana gelebilir.
Kan volumunun artması ve büyümekte olan fetusun ana toplardamara yaptıgı bası sonucunda vücudun özellikle alt bölgesinde bacaklar ve ayaklarda şişlik ve ödem meydana gelebilir. Aynı sebepten ötürü yine bacaklarda venöz yetmezlik ve varisler oluşması gebelikte sık görülen durumlardan biridir. Rektal bölgede oluşan varislere ise hemoroid denmektedir. Halk arasında basur adı verilen bu problem yine gebelikte sık görülür.

GEBELİĞİN KADIN VÜCUDUNA YARARLARI
Gebeliğin cilde yararları

Gebelikte artan kan volumu sonucunda tüm vucutta oldugu gibi yüzdede kan dolaşımı artar. Bu ise yanakların kızarmasına ve cildin daha parlak ve canlı görünmesine yol acacaktır. Aynı zamanda yag bezlerinin işlevini arttıran hormonların artması yüzdeki kuruluğun azalmasına ve parlak bir görünüme bürünmesine yol acar gebelik ışıldaması adı verilen görüntünün ortaya çıkmasını sağlar
Gebelik çoğu zaman çalışan bayanlar tarafından yorgunluktan uzak kaldıkları sağlıklı ve dingin geçen bir dönem olarak tarif edilir.
Daha önceden sigara içki gibi alışkanlıkları olan bayanlar gebelik döneminde bu alışkanlıklarını bırakmakta yiyecek ve içeceklerine dikkat ederek sağlıklı bir döneme girdiklerinden kendilerini daha mutlu ve zinde hissetmektedirler.
Gebeliğin özellikle ikinci trimesteri cinsel istekte artış meydana getirerek orgazm olmayı kolaylaştırdığından dolayı ruh ve beden sağlığının dengelenmesinde yararlı olacaktır.

YAPILMASI GEREKENLER
Daha önceden ciltte kuruluk problemi olan ve gebelikte artan veya gebelikte ilk kez kuruluk problemiyle karşı karsıya kalan anne adayının normal sabun yerine nemlendiricili sabunlar tercih etmesi, banyo sonrası nemi hapsetmesi amacıyla henüz vücut ıslakken cildine uygulayabileceği vücut yağları yada piyasada mevcut olan bebek yağlarını kullanması uygun olacaktır. Banyo sonrası nemlendirici krem uygulanmalıdır.Özellikle karın bölgesine yapılacak bu uygulama karın gerilmesinden dolayı meydana gelen çatlakların oluşmadan önlenmesinde faydalı olacaktır. Gebelikte bol su içilmesi cildin ihtiyacı olan nemi kazanmasında cok önemlidir.
Varisler ve alt ekstremitee meydana gelen şişlikleri önlemek için günde yaklasık 40 dk yapılacak yürüyüşler kan dolaşımını arttırır ve venöz yetmezliği önlemede çok faydalıdır. Akşamları ayakların altına yüksek bir yastık yada minder konularak bir süre dinlenmekte alt ekstremitedeki venöz göllenmenin azalmasında yardımcı olacaktır. Hemoroid problemi ise gün içinde yapılan oturma banyoları ve doktor kontrolunde verilecek tedavilerle azalacaktır.
Yine yağ bezlerinin fazla çalışmasıyla yüzde meydana gelen yağlanma anne adayını görüntü ve sivilce oluşumu açısından rahatsız edecek seviyeye geldiğinde yağ içermeyen yüz yıkama jelleri ve haftada bir yapılacak peeling uygulamasıyla azalacaktır. Daha önce bahsettiğimiz melasma adı verilen yüzde pigmentasyon artışı ile meydana gelen lekelenme evde yapılan bakım ve kremler ile giderilemez. Mutlaka uzman kontrolunde takip edilmesi ve tedavisinin düzenlenmesi gerekir

Hamilelik dönemini rahat geçirmek ve vücudu rahatlatmak için neler yapılabilir?
Gebelik dönemi hem vücutta meydana gelen sayısız değişikliğin olduğu hem de ruhsal çalkantıların sık görüldüğü bir dönem olduğundan ruh ve beden arasındaki dengeyi kurmak çok önemlidir. Bu açıdan kan dolaşımını da arttıracağından günde yaklasık 40 dakika güneşte çok kalmayacak şekilde yapılacak yürüyüşler,ağır egzersizlerden kaçınmak koşluyla yapılacak gebelik yogası ve pilates hem beden hem ruh sağlığı açısından faydalı olacaktır. Yine günde 8-10 bardak sıvı alımı (su,meyve suyu,bitki çayları) gebelikte sık görülen idrar yolları enfeksiyonlarına karsı koruyucu olmakla beraber vücuttaki toksinleri atmakta faydalı olacaktır. Gebelikte sık görülen mide yanması ve reflü şikayetlerini arttıracak kızartma gibi yağlı yiyecekler ve kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durmak bu şikayetleri azaltarak gebenin kendini daha sağlıklı ve zinde hissetmesini sağlar.
Sonuç olarak; Gebelik bir kadının hayatındaki en güzel ve özel dönemlerden biridir ve sadece birkaç noktaya dikkat ederek ve alınması gereken önlemleri alarak bu dönemi keyifli eğlenceli geçirmek mümkündür.

Hamilelik dönemi hangi hastalıkların yaşanmasına engeldir?
Birçok kadın gebeliği boyunca daha once den sahip oldugu bazı hastalıklarının belirtilerinin azaldığını farkedebilirler.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan steroidler gebelik döneminde vücutta doğal olarak kendiliğinden arttığından bazı hastalıkların semptomları gebelikte azalma gösterir.
Alerji ve astım hastaları, hamilelik döneminde kendilerini daha iyi hissedebilirler çünkü hamilelikte üretilen doğal streoidler bu hastalıkların semptomlarının azalmasına yardımcı olur.
Aynı şekilde steriodlerin tedavide kullanıldığı multipl skleroz ataklarının sıklığı ve şiddeti de gebelikte azalır.
Hiç çocuk doğurmamış olmanın risk faktörleri arasında sayıldığı meme, endometium ve over kanserine karşı gebelik koruyucudur. Bir kadın çocuk doğurmaya başladığında ne kadar gençse ve ne kadar çok hamilelik yaşarsa o kadar çok fayda görür.
Beden içinde gelişmekte olan fetusu rejeksiyona karsı koruyan vücut bu sayede otoimmun hastalıklarla daha iyi başaçıkabilmektedir. Buna örnek olarak Vücudun kendi dokularına saldırdığı otoimmun hastalıkların bir türü olan romatoid artrit semptomları da azalma göstermektedir.
Migren ağrıları genellikle hamileliğin ikinci ve üçüncü trimester döneminde ortadan kalkar.
Âdet dönemi sancıları hamilelik döneminde tamamen ortadan kalkmış bir durumdur.Hatta dismenore (adet sancısı) şikayeti doğumdan sonra geri dönmeyebilir.
Endometriozis denilen rahim içi dokunun en başta yumurtalık olmak üzere başka dokularda gelişip her menstrüal siklusta kanadığı hastalık bazı kadınarda âdet döneminde pelvik ağrıya, ağır kanamaya ve karın içi yapışıklık gibi durumlara neden olur. Hamilelik endometriozis gelişimini durdurabilir.