Gebelik Öncesi Hazırlık

Yapilan Testler ve Taramalar
En sağlıklı olan yöntem ilk doktor ziyaretini gebe kalmayı planladığınızda yani korunmayı bırakmadan önce yapmanızdır. İlk doktor ziyaretini hamile kaldıktan sonra yapmak her zaman yeterli olmayabilir.
Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için hamile kalmaya karar verdiğinizde doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.
Bizler, sizin ve dünyaya gelecek olan bebeğinizin zarar görmemesi için daha gebe kalmadan bazı önerilerde bulunuruz ve sürecin sağlıklı gelişmesi için planlamalara yaparız.

Gebelik öncesi muayene
Gebelik öncesi muayenede amaç sizde var olan ve belki de sizin bilmediğiniz bir sorun varsa onu araştırmak ve sizin bedenen ve ruhen gebeliğe hazır olup olmadığınıza bakmaktır. Bu ilk muayenede önce dikkatli bir öykünüz alınır. Şimdiye kadar başınızdan geçen önemli medikal problemler sorgulanır.
Daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi kronik sistemik hastalığınız olup olmadığınız sorgulanır. Bu hastalıkların varlığı hamileliğin size zarar vermesine neden olabileceği gibi bebeğinizin sağlıklı gelişimine engel olabilmesi açısından da önemlidir.
Sistemik hastalıklar gözden geçirildikten sonra sıra daha spesifik olan jinekolojik hastalıklara gelir. Myom, yumurtalık kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır ya da daha önceden bu tür durumların varlığı tespit edilmiş ise uygulanan tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir. Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe ya da hamile kalındığında düşüklere neden olabildiğinden jinekolojik öykü son derece önemlidir.
Obstetrik öykü olarak adlandırılan ve daha önceden yaşamış olduğunuz hamilelikler ile bunların sonuçları ile ilgili bilgiler de önemli ipuçları verebilir. Eğer daha önce doğum yaptıysanız bebeklerin doğum haftaları, doğum kiloları, doğum şekli, eylem ve doğum sırasında yaşanan özellikler değerlendirilir. Eğer daha önceden tekrarlayan düşükler, sakat ya da ölü doğumlar varsa doktorunuz yeniden hamile kalmanıza izin vermeden önce bunların nedenlerini araştırmak ve gerekiyorsa tedavi etmek isteyecektir.
Bizler bu ilk görüşmede akraba evliliği olup olmadığını ve ailelerinizde sakat doğum öyküsünü sorgularız. Amacımız genetik geçişli bir hastalık eğiliminizi araştırmaktır. Eğer şüphe var ise genetik danışmanlık ve genetik testler istenebilir. .
Görüşmenin bir başka amacı da anne-baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkarılmasıdır. Bu alışkanlıklar hamileliğe ve bebeğe zarar verebileceği için mutlaka sorgulanmalıdır. Sigara, alkol veya başka zararlı maddeler kullanılıyorsa tamamen kesilmeli ve bunlar bırakılmadan gebe kalınmamaya özen gösterilmelidir.
Varsa alerjileriniz, kullandığınız ilaçlar da gözden geçirilir. Eğer gebeliği planlıyorsanız en az 2 ay öncesinden FOLİK ASİT başlamak gerekir.

Muayene
Öncelikle gerelkliyse ve şüphe varsa sistemik muayene yapılır. Jinekolojik muayenede vajinal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır.
Transvajinal ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıkların durumu değerlendirilir. Myom, kist, endometrioma, doğuştan veya sonradan olan rahim ve yumurtalık problemleri araştırılır.
Eğer daha önceden yapılmadıysa ya da yapılmış olsa bile üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş ise mutlaka smear testi yapılmalıdır.
Muayenenin son aşaması boy, kilo ve tansiyon tespitinin yapılmasıdır.

Laboratuar incelemeleri
Antenatal- yani gebelkik öncesi şu testler istenir.

  • 1. Kan grupları (anne ve baba adayının)
  • 2. Tam kan sayımı
  • 3. Tam idrar tahlili
  • 4. Mikrobik-serolojik testler
    • a. HBsAg
    • b. Anti-HbsAg
    • c. Anti-HCV
    • d. Anti-HIV I/II
    • e. Toxoplasma IgM/IgG
    • f. Rubella IgM/IgG
    • g. CMV IgM/IgG
  • 5. Açlık kan şekeri
  • 6. Karaciğer ve Böbrek Enzimleri
    • a. AST, ALT, LDH
    • b. BUN, Kreatinin
  • 7. TSH ve bazen fT3 ve fT4

Bazen hekimin şüphesi üzerine Prolaktin ve diğer hormonal tetkikleri istenebilir. Ayrıca Bayanın kan grubu Negatif , erkeğinki Pozitif ise, Anneden İndirekt Coombs (uyuşmazlık testi) istemek gerekebilir.

GEBELİK VE ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

Alkol:
Alkolün gebelikte yaptığı zararlı etkiler yüzyıllardır bilinmektedir . Alkolün hem kendisi (ethanol) hem de vücutta dönüştüğü madde (Asetaldehid) plasenta (eş) dan bebeğe hiç bir engel tanımadan serbestçe geçer, böylece alkol alan annenin bebeği de en az aynı yoğunlukta alkolu almış olur. Etanol ve Asetaldehid kuvvetli sinir toksinleridir ve direk olarak beyin sinir dokularını etkileyerek zihinsel özüre yol açtıkları araştırmalarla gösterilmiştir.
Fetal Alkol Sendromu bebekte gelişme geriliği, Merkezi Sinir Sistemi anormallikleri, baş ve yüz anormallikleri ile tanımlanır. Bu sendrom genellikle hergün 5 birim (1 kadeh şarap=1 birim ) alkol alanlarda tanımlansa da, günde sadece yarım birim alanlarda da bildirilmiştir . Bütün araştırmaların ışığında bugün alkol alımı için emniyetli sınır kabul edilmemektedir. Kısacası alkol gebelikte hiç bir miktarda alınmaması gereken bir toksindir...

Sigara:
Sigara bebeğin plasentadan oksijen ve gıda alımına olumsuz etkide bulunur. Sigara içen anne adaylarını bekleyen ilk tehlike çok erken (ileri prematür) doğumdur. Sigara içenlerde rahim ağzında enfeksiyonların daha sık oluştuğu ve bunun da prematür doğuma yol açtığı araştırmalarla gösterilmiştir.
Bundan başka normal gününe yaklaşan gebeliklerde dahi sigaranın bebeğin olması gerekenden daha düşük ağırlıkta olmasına yol açtığı bilinmektedir. Bu ise doğuma ve doğum sonrası problemlere daha dayanıksız bir bebek anlamına gelir...

HAMİLEYKEN ALINMASI GEREKEN VİTAMİNLER
Gebe kalmadan önce, hamilelik döneminde ve emzirme sırasında annenin vitamin ve mineral ihtiyacı artar. Sağlıklı bir beslenme tarzında aslında hemen hemen tüm mineraller alınır. Minerallerin tam olarak alınmasının yöntemi dengeli beslenmektir. Fakat vitaminlerin takviye olarak alınması yarar sağlar. Vitaminlerin takviye olarak alınması için doktor önerileri dinlenmelidir. Vitamin takviyesi sağlıklı ve dengeli beslenmenin yerini tutmaz fakat günlük ihtiyacı karşılamaktadır ve dengeli beslenmeye ek olarak yapılmalıdır.

A vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için :800 mcg (mikrogram), Gebeler için :800 mcg ve Emziren anneler için: 1300 mcg dır. Tereyağ,margarin, yeşil ve sarı sebzeler-havuç, karaciğer de bolca bulunur. Fazlası toksik etki yapar.

D vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için :10 mcg (mikrogram), Gebeler için :10 mcg ve Emziren anneler için:12 mcg’dır. Süt, margarin, balık yağı, güneş ışını ile indüklenen üretimi ana kaynaklarıdır.

Folik asit
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 180 mcg (mikrogram), Gebeler için 400 mcg ve Emziren anneler için:280 mcg’dır. Ciğer, yapraklı yeşil sebzelerde bol vardır.

Tiamin (B1)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 1.1 mg (miligram), Gebeler için 1.5 mg ve Emziren anneler için:1.6 mg’dır. Et, ciğer, tahıllar, çeşitli sebzelerde bulunur

Piridoksin (B6)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 1.6 mg (miligram), Gebeler için 2.2 mg ve Emziren anneler için:2.1mg’dır. İşlenmemiş tahıllar, bakliyat, fındık, fıstık, mısırda vardır.

Kobalamin (B12)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 2.0 mcg (mikrogram),, Gebeler için 2.2 mcg ve Emziren anneler için:2.6 mcg’dır. Süt, yumurta, et, ciğer, peynir gibi hayvansal ürünlerden elde edilir. Vejeteryenlerde eksikliği sık görülür.

C vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 60mg (miligram), Gebeler için 70 mg ve Emziren anneler için:95 mg’dır. Turunçgiller, çilek, domates, kavun-karpuz, kırmızı biber, yeşil sebzeler, patates de vardır.

E vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 8mg (miligram), Gebeler için 10 mg ve Emziren anneler için:12 mg’dır. Sebze yağları, et, yumurta, süt, fındıkda vardır.

HAMİLELİK TESTİ NE ZAMAN YAPILAMALI
İlişki sonrası eğer döllenme olduysa oluşan zigot ancak 1 hafta sonra gelip rahim içine tutunur. Rahim içine tutunduktan sonra hücreler çoğalmaya başlar. Kimi hücreler bebeği, diğerleri de plasentayı (eşi) oluşturmak üzere farklılaşır ve çoğalmaya devam eder. Plasentayı oluşturacak olan bu hücrelerden HCG denilen bir hormon kana salınır. Bunu idrarda veya kanda saptamak gebelik testinin esasını oluşturur.
Eczanelerde ya da evlerde hazır test kitleri yardımıyla uygulanan idrarda gebelik testlerinin güvenilirliği özellikle adet gecikmesinin 10 günden daha az olduğu durumlarda hata oranının %50'lerde olabileceğini göstermektedir. Test genelde pozitifse doğru olma olasılığı daha yüksek iken negatifse ne yazık ki erken bir gebeliği kaçırma riski olabilir.
Laboratuvarda uygulanan idrarda gebelik testleri ise adet gecikmesinin 5.gününden itibaren güvenilir sonuç verebilmektedir. Bu testler daha düşük hormon seviyelerini tanıyabilen ve bu yüzden de hazır test kitlerine göre daha hassas olan testlerdir.

Kan testi (beta HCG):
En güvenilir yöntem budur. Daha gebelik kesesi ultrasonda görülmeden kanda beta HCG ölçümü ile gebelik tanısı konulabilir. Yani adet görmeye yakın bile daha gecikme olmadan yani gebelik bu yöntemle aptanabilir. İdrar testleri ß-HCG'nin varlığını ya da yokluğunu saptayabilirken kan testleri ß-HCG'nin kandaki seviyesini saptarlar. Böylece hormon salgısının başladığı en erken dönemlerde, henüz adet gecikmesi bile olmadan kanda ß-HCG seviyesi saptanarak gebeliğin tanısı konabilir, ya da gebelik oluşmadığı yönünde kesin karar verilebilir.